{ "title": "Karanfiller ve Domates Suyu", "image": "https://www.domates.gen.tr/images/karanfiller-ve-domates-suyu.jpg", "date": "19.01.2024 03:13:10", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Karanfiller ve domates suyu, Sait Faik Abasıyanık tarafından yazılmış, insan doğa konusunu işleyen bir hikayedir. Hikayedeki tek karakter Kör Mustafa'dır. Yazarın hikayeye girişi tasvirle başlamaktadır. Hikayedeki baş karakter Mustafa'nın yaşamını sürdürdüğü köy ve köyün çevresi anlatılır. Mustafa'nın bir gözü kördür. Yaşamını gündüzleri gündelik işlere giderek, sarnıç sıvama, damları aktarma gibi işler yaparak, gece boyunca kendine yer edinmek için köydeki yabani otlarla kaplı yerleri temizlemekle geçirir. Burada küçük bir toprak parçasını bu şekilde adam etmek, herkesin yapabileceği bir şey değildir. Sakatlığı olmasına rağmen, tek başına elleriyle, yumruklarıyla, yetmediği zaman parmaklarıyla, tırnaklarıyla toprağı temizlemektedir. Yaptığı bu mücadele sadece küçük bir toprak parçasının sahibi olabilmek içindir.

Mustafa'nın bu mücadelesi olayı anlatan yazarın takdirini kazanmış, yazar da hayranlıkla onun yaptıklarını seyretmiştir. Mustafa verdiği emeklerin karşılığını alacağı güne ulaşmış, üzerinde uğraştığı toprağı iyice adam etmiştir. Toprağı adam etmekle kalmamış, içinden su bile çıkarmıştır. Yazılan bu hikâye dişiyle, tırnağıyla, kanıyla doğayla mücadele eden, bundan galip çıkan insanoğlunun yaptıklarına bir övgüdür. Hikayeyi anlatan yazar bunu başaran Mustafa'yı gördüğünde hayretler içinde kalarak, sevgiyle dolu bakışları içinde; \"Artık insanları kitaplardan öğrendiğim şekilde sevmiyorum. Bundan sonra kimi sevdiğimi ve kime saygı duyduğumu çok iyi biliyorum. \" diyor.

Karanfiller ve domates suyu hikayesi, yazarın hayalindeki gibi ekonomik toplumsal düzenin örneğini açıklayıcı niteliktedir. Yazar hikayede emeğin insanın yaşamındaki değerini, hikayedeki karakter kör Mustafa nezdinde vurgulamaya gayret etmiştir. Sait Faik hikayelerinde düşük gelirli insanları karakter olarak seçmekte ve bu hikayede Kör Mustafa gibi fakir, ancak azmi olan bir kişinin hayatını anlatmaya çalışmıştır. Sıradan bir kişi olan Mustafa, ekmeğini adeta taştan çıkarmaktadır. Buna rağmen umudunu yitirmemiştir. Yazarın hikayelerinde insanın doğumdan ölüme kadar özündeki umudu, umuduyla yaşamasını anlatmaktadır. Mustafa'nın hem fiziksel hem de ruhsal durumu anlatılmış. Duygu analizinde geleneksel deyişlerden farklı olarak, anlatılan dil hikâyenin çekici olmasına yardımcı olmuştur. Karanfiller ve domates suyu hikayesinde olduğu gibi, tüm hikayeleri içinde serim düğüm çözüm bölümlerini önemsemeden, bir kişinin hayallerini, duygularını ve düşüncelerini anlatan bir dil kullanmıştır. Anlatımı ve kuruluşu gerçekçi olan hikâyenin ana fikri, insanın kendi içindeki azmi ve umudu sayesinde, olanaksız gibi görünen her şeyi başarabileceğidir.
" } ] }